Monday 12 April 2010

FABRIKA – Eğitim Şart 2 – ERENKÖY

Bağdat Caddesi’nde açık havada alışverişi severim. Network ve FABRIKA birbirine çok yakın. FABRIKA’da da bazen güzel şeyler buluyorum.
Geçen akşam biraz geç saatte FABRIKA'ya girmişim. Saat 9:00’a geliyordu. Sanırım akşam 9:00 zaten kapanma saatiymiş. Benim işler uzadı, onu çıkar onu giy onu dene. Bir de bir şeyler satmak için on şey denetirler normalde. O gün de benim deneyesim tuttu. Benimle ilgilenen personel bir süre sonra çıktı, mağaza müdür yardımcılarından biri kaldı, sakalı olanı. Denemek istediğim iki şey kalmıştı ki bana denemem için vakit kalmadığını ve geç olduğunu söyledi. Hiç hoşuma gitmedi. Her zaman beni denemekten perişan ederler n’olur şunu da dene diye. Bu insanlara kızmışlığım vardır, beni mağazada o kadar esir alıyorsunuz ki zaten aldığım şeyleri giymeye vakit kalmıyor diye.
Bir kez de siz fedakarlık edin vaktinizden.


Üstelik o akşam aldığım ürünlerden birinin – pantolonun – tadilatının eksik yapıldığını gördüm almaya gittiğimde ve aynı müdür yardımcısı satış personelini kontrol etmemekle suçladı. Halbuki tadilat fişini kendisi yazmıştı. Ayrıca bir bütün olarak karşımda durulmasını beklerim bir mağazada. Aynı mağazada çalışan Zeynep hanımın yaklaşımları daha olumluydu ve sorunu çözmeye odaklandı ve eğer mağazadaysa onun ilgilenmesini tercih ediyorum.

Uyarılar:
Ürünün tadilatını müşteriye teslim etmeden kontrol edin.

Mağaza personeli bir markayı temsil ettiğini bilerek birbirini suçlamak yerine çözüme odaklansın.

Wednesday 7 April 2010

FABRIKA – Eğitim Şart 1 – KADIKÖY

Bahariye’de güzel bir günde yürüyüş yaparken şöyle biraz da alışveriş çekebilir canınız. Ve FABRIKA outlet’in önünden geçerken içeriye girebilirsiniz.
Bir--iki pantolon veya gömlek denersiniz. Almaya karar verirsiniz ama ufak-tefek tadilat her zaman çıkar. Veya bu gömlek bol filan dersiniz ama bir küçük bedeni de dardır. Hemen “aman efendim daraltırız” derler.
Birkaç gün içinde gidersiniz ve gömleğin tadilatı tuhaf bir şekilde yapılmıştır. Bunu gösterirsiniz en başta kabul etmezler, sonra ederler ama iade almak istemezler.
Üstelik de sanki hayatınızda ilk defa alışveriş ediyormuşsunuz gibi küçümseyerek konuşurlar. Sonunda iadeyi zorla alırlar ama oraya gittiğinize bin pişman olursunuz.
Sanırım iki yıl arayla iki kez gittim ve ikinci gidişimde de daha önce yaşadığım sevimsizliği unuttuğumdan gitmiş bulunmuşum ama bu eğitimsizlik ve kabalıkları artık kafama kazındı. Kadıköy’e bir daha uğramam.